Ballı Bitkilerden Yakı Otu ve Sığır Dili

    Arılar tarafından elde edilen organik bal, birçok şifa bulundurmakta ve bu şifa özelliği ise besin değerinden kaynaklanmaktadır. Balın besin değeri değişkenlik göstermekte ve elde edildiği bitki türüne göre de farklılık göstermektedir. Örneğin ballı bitkiler arasında yakı otu (epilobium angustifolium) bulunmaktadır. Bu genusun 21 türü ülkemizde yetişmektedir. Çok yıllık bir bitki olup çiçekleri de çingene pembesi rengindedir ve çok da güzeldir.

  Kimi ülkelerde yakı otu kültüre alınmıştır ve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yakı otuna yüksekliği 650-3050 arasında olan yeşil alanlarda, ormanlarda ve kayalık bölgelerde rastlamak mümkündür. Bolu, Bursa, Sinop, Ankara, Ordu, Giresun, Kars, Balıkesir, Trabzon, Kütahya, Kayseri, Erzurum, Bitlis, Ağrı, Antalya, Van ve Adana şehirlerinde doğal olarak bulunmaktadır. Yakı otu balının rengi açık yeşildir. Bu bal kristalleştiği zaman yeni yağmış kara benzer ve beyaz bir renk alır. Yakı balının güzel bir tadı ve aroması vardır. Bir hektar yakı otu ekili alandan yaklaşık 600 kilo bal alınabilir.  

   Diğer ballı bitkiler arasında sığır dilini (anchuza azurea) örnek gösterebiliriz. Birçok Avrupa ülkesinde bu familyanın birçok türü süs bitkisi olarak kültüre alınmıştır. Sığır dili çok yıllık bir bitkidir. Boyu20-150 santim aralarında olabilmektedir. Çiçekleri ise koyu mavi renkte olup çok da güzeldir. Çiçeklenme dönemi nisan ayından ağustos ayına kadar sürmektedir. Sığır dili bitkisine birçok tarlalarda ve bozkırlarda rastlanabilmektedir. Sığırdili balı açık sarı renktedir ve kristalleşmesi de yavaştır.

Salgı Balı Nasıl Üretilir?

  Organik bal, nektarlardan ve salgılardan elde edilen bir doğal üründür. Elde edilirken bazı maddeler özellikle sorbitol ve inositol gibi şekerlerin alkolleri, arılar ve diğer böcekler için geri itici bir etki yapabilirler. Öyle ki bunları içeren salgılar, çok büyük miktarda olsalar da toplanmazlar. Bitki öz suyunda bulunan şekerlerin çok az bir kısmı %7-10 kadarı sindirim kanalında tutulur. Buna karşılık azotun tutulma oranı %50’dir.

  Yaprak bitlerinin çıkardığı salgıları toplayan, sadece arılar değildir. Çok büyük miktardaki diğer böcekler de kendi hesabına, bu yapışkan maddeyi toplarlar. Özellikle karıncalar için çok çekicidir ve onlar doğrudan doğruya yaprak bitlerinin üzerindeki salgıları toplarlar. Bu olay arılarda çok nadir görülmektedir. Arılar çoğunlukla bitkinin üzerine bırakılmış ve birikmiş olan salgıları toplamakla yetinirler.

   Yaprak bitinin çıkardığı salgı su gibi, saydam ve çok akıcıdır. Yaprak bitinin çıkardığı bir damlacığın hacmi, ağırlığı ve özellikle dışarı çıkarılma sıklığı, hava sıcaklığına, böceğin yaşam periyoduna ve konukçu bitkinin fizyolojik durumuna bağlı olarak çok değişkendir. Örneğin, Kızılağaç (tuberolachnus salignus) üzerinde bulunan bir ergin virgin, saatte 1,9 milimetre küp salgı çıkartabilir. Bu miktar salgıyı çıkartabilmesi için, vücut ağırlığının %33’üne eşit miktardaki bitki öz suyunu emmesi gereklidir. Yine aynı türün larvaları saatte 0,45 milimetre küp salgı çıkarırlar ki, vücut ağırlıklarına nazaran %133 oranında bitki öz suyu emmeleri gereklidir.

Yeni Dünya ve Peygamber Çiçeği Ballı Bitkileri

  Organik balın elde edildiği nektar sahibi bitkiler arasında peygamber çiçeği (centaurea triumfetti) bulunmaktadır. Bu genusun yaklaşık 100 türü ülkemizde doğal olarak yetişmektedir. Yine bu genusun birçok türü de nektarlı olarak bilinmektedir. Peygamber çiçeği çok yıllık bir bitkidir. Peygamber çiçeğinin çiçekleri mor renktedir ve çok da güzeldir. Fakat gün geçtikçe bu bitki toplanıp vazo çiçeği olarak pazarlanmaktadır ve böylece arıcılık için büyük önem taşıyan peygamber çiçeğinin tahribatı bu şekilde başlatılmış bulunmaktadır.

   Peygamber çiçeğinin tahribata uğratılıp pazarlanması durumunun yetkili kurumlar tarafından engellenmesi büyük önem taşımaktadır. Peygamber çiçeği Türkiye’de oldukça yaygın bir bitkidir. Çiçeklenme dönemi ise mayıs ayında başlayıp ağustos ayının sonuna dek sürmektedir. Bu bitkiden elde edilen organik balın rengi ise yeşil ve sarı renk arasındadır. Peygamber çiçeği balının tadı kendine özgü olup hafif de acıdır. Bu balın kristalleşmesi ise geç olmaktadır. Bir araştırmaya göre peygamber çiçeğinin İç Anadolu Bölgesi için oldukça önemli bir nektar kaynağı olduğu tespit edilmiştir.

  Diğer ballı bitkilerden olan eriobotrya japonica (yeni dünya) ise ana vatanı Japonya olan bir türdür. Ülkemizde Güney ve Batı Anadolu’da kültüre alınmıştır. Her daim yeşil olan yeni dünya bitkisinin çiçekleri ise kirli sarı renkte olmakta ve meyvesi de sarı renkte olup oldukça sıktır. Bu bitkinin boyu altı metreyi geçmemektedir ve çiçeklenme dönemi de ekim ve ocak ayları arasındadır.

Bal ve Vücuda Olan Yararları

  Çocukların günlük gıdalarına organik bal eklendiği zaman onların vücutlarının gelişmesinde oldukça yarar sağlanmış olmaktadır. Bal, genellikle çocukları hastalıklardan korumaktadır ve vücut dirençlerini artırmaktadır. Bu hastalıklar genellikle bağırsak hastalıkları ve ishaller olmaktadır. Çocukların çektiği bağırsak sancılarına bal iyi gelmektedir.

   Çocukların dişleri çıkmaya başladığında ishal olmalarına sebep olan ateşler yükselmektedir. Çocuğun diş hastalıklarına yakalanmaması ve onu böyle bir hastalıktan da korumak için düzenli olarak yarım kaşık bal verilebilir. Bu husus dişlerin normal çıkmasını ve herhangi bir diş hastalığına yakalanmasını önleyici olabilmektedir. Kimi çocuklar ise mesanelerini kontrol edemezler ve yatağa ıslatma dediğimiz eylemde bulunurlar. Bazı araştırmacılar ortaya koymuştur ki, uykudan evvel çocuğa verilecek bir kaşık bal ile bu durumu düzeltmek mümkündür. Bu durumun düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Bazı doktorlar da organik balın sinirleri teskin edip rahata erdirdiğini savunmaktadırlar. Ayrıca vücutta bulunan suyu emdiği için tüm gece böbreği rahat ettirmektedir.

    Balın sağladığı diğer fayda ise uykusuzluğa karşı mücadelededir. Bir fincan bala üç kaşık elma suyu ekleyip karıştırdığınızda ve uykudan önce tükettiğinizde bu faydası görünmektedir. Bal ayrıca bademcik iltihabına da iyi gelmektedir. Burun iltihaplarında ise günde beş ya da altı defa bir parça bal mumu çiğnemek ile iyileştirilebilir. Bal, solunum yollarına, bademciğe, bağışıklık sistemine ve öksürüğe iyi gelen doğal bir besin olup faydaları her geçen gün daha da artan bir vazgeçilmez üründür.  

Balda Polen Analizi

    Organik bal içerisindeki bulunan polen hakkında analiz yapılabilmektedir. Balda yapılan polen analizi sonucunda, nektarlı bitkilerin neler olduğu da belirlenebilecek bir bilgidir. Nektarlı bitkilerin tanınmasındaki tek yol polen analizi değildir fakat en güvenilir yollardan birisi budur. Ayrıca balda yapılan polen analizleri ile balın kalitesi de anlaşıla bilinir. Bu yol ile bala güzel koku, lezzet, tat ve geç kristalleşme özelliği veren bitkilerin neler olduğu açıklanabileceği gibi, bal kalitesini bozan kötü koku, acılık ve çabuk kristalleşme gibi özellikler kazandıran bitkilerin de neler olduğunu polen analizleri ile anlamak mümkün kılınmaktadır.

    Üreticiden gelen bal örneklerinde polen teşhislerinin yanı sıra farklı bitkilere ait polenlerin sayıları da ayrı ayrı olarak saptanır. Bu sayımlar sonunda hangi bitki poleni fazla çıkarsa bala o bitkinin adı verilmektedir. Uzan yıllardan beridir dünya bal pazarında bulunan ballar bu şekilde sınıflandırılmaktadır. Buna bağlı olarak da tüketici istediği kalitedeki balı bulma olanağına sahip olabilmektedir.

    Nektarlı bitkilerin tanınmasında, bal kalitesinin saptanmasında ve balların sınıflandırılmasında önemli bir yeri olan balda polen analizi uygulamasına ülkemizde Türkiye Kalkınma Vakfı öncülük etmektedir. 1983 yılında Türkiye Kalkınma Vakfı Entegre Arıcılık Projesinde kurulan polen analizi laboratuvarında üreticiden gelen balların polen analizi kısa süre içerisinde yapılmaktadır. Polen analizi yapılarak üreticiden alınan organik ballar en çok içerdikleri nektarlı bitkiye göre yayla, narenciye, çiçek ve çam balı adları altında sınıflara ayrılmaktadır. Bu da tüketiciye dilediği bitkinin balını bulabilme imkanını sağlamaktadır.

Akasya ve Beyaz Üçgül Ballı Bitkileri

    Organik bal, elde edildiği nektar kaynağına göre değişkenlik gösterebilmektedir ve faydaları da bu yönde değişmektedir. Örneğin beyaz üçgül (trifolium repens) bitkisi ballı bitkiler arasında yer almaktadır. Ekimi geniş alanlarda yapılan ve ülkemizde hayvan yemi olarak kullanılan önemli bir nektar bitkisidir. Kırmızı üçgül bitkisinin tersine bu bitkinin nektarını arılar kolay bir şekilde alabilmektedir. Mart ayından Eylül ayına kadar çiçekli kalabilen beyaz üçgül, arıcılık açısından ayrı bir öneme sahiptir.

   Beyaz üçgül bitkisinin balı kovandan yeni alındığı zaman renksiz ya da çok açık sarı olmaktadır. Kovandan alındıktan sonra kısa bir sürede granüle olmaktadır. Beyaz üçgül bitkisinden elde edilen balın güzel bir tadı bulunmaktadır ve oldukça da yumuşaktır. Yaklaşık bir dönüm beyaz üçgül ekili olan tarladan 10 kilo kadar bal alınabilmektedir. Beyaz üçgülün balında %34,96 glikoz, %40,24 levüloz vardır. Diğer ballı bitkiler arasında ise akasya (robinia pseudoacacia) bulunmaktadır. Farklı iklim şartlarına kolay bir şekilde uyum sağlayabilen akasya bitkisi, ülkemizde yaygın olarak rastlanabilen bir bitki türüdür.  

   Akasya bitkisinin arıcılık mesleği açısından önemi büyüktür. Akasyanın çiçeklenme dönemi nisan ve haziran ayları arasındadır. Kuzey bölgesine göre güzeydeki akasyalar 15-20gün daha önce çiçek açmaktadır. Dağlık olan bölgelerdeki akasyalar ovadakilere göre daha geç çiçeklenmektedir. Akasyadan elde edilen organik balın tadı ve kokusu da çok güzel olup oldukça geç kristalleşmektedir. Kendisine has olan parlaklık ve akıcılığı uzun bir süre kaybetmemektedir.

Balın Yararlarından Kesitler

 Organik bal, beslenmesi desteklenmesi gerekilen doğal bir besin kaynağıdır. Çocuklardan yaşlılara, sporculardan hastalara herkesin tüketmesi için gereken şifaları içerisinde barındırmaktadır. Kemiklerin gelişmesi bakımından önemli bir yere sahiptir. Sırt ağrılarından şikayetçi olanlar için ise bal alternatif bir çözüm olabilmektedir. Sırta belli bir miktar bal sürülüp üzerine de karabiber eklendiğinde ağrı kesici etki göstermektedir.

       Bademciklerin tedavisinde bal ürünü kullanılmaktadır. Örneğin, ada çayından demleyeceğiniz çaya, sirke ve balı karıştırılıp bu karışımla da gargara yapılıp içilirse bademciğe şifa vermektedir. Diğer bir fayda ise arpanın kaynatılmasıyla elde edilen arpa suyuna bal karıştırılıp içildiğinde kusma, öksürük ve bronşit gibi hastalıkları tedavi edici olmasıdır. Ayrıca karın ağrılarını kesici etkisi de vardır. Düzenli olarak bal tüketen kişide ülser problemine çare olacak etkiler gözlemlenecektir. Süte ise bol miktarda bal karıştırılıp içilirse tenya (şerit) parazitini düşürmektedir. Sarılık ola hastaların sabah ve akşam bal yemelerinde fayda vardır.

     Organik balın mikrop öldürücü özelliği bulunmaktadır.  Bu özellik glukooksidaz enziminden ileri gelmektedir. Bal eğer ısıtılırsa bu enzim özelliği yok olmaktadır ve bakterilerin de su kaybedip ölmesine neden olmaktadır. Bu sebepten dolayı bakterilerin neden oldukları göz hastalıklarına da iyi gelmektedir. Ayrıca damar sertliğine de olumlu etki etmektedir. Bal sıcak içildiğinde yedi, soğuk içilirse de yaklaşık yirmi dakika içerisinde kana karışmaktadır. Glikoz yüzdesi düşük olan balları şeker hastaları tüketebilmektedir.

Balın Yapısı

   Organik balı meydana getiren maddelerden kimilerinin ne kadarının çiçek özünden ne kadarının balın kendinden geldiği tam manası ile tayin edilememiştir. Balın kovanda beklemesi ile bal olgunlaşmaktadır. Ham bal çabucak ekşiyip bozula bilmektedir fakat olgun bal ise yıllarca dayanıklılık göstermektedir.

   Balın bileşiminde %17,4 oranında su bulunur ki, bu atmosferin yani havanın %58’lik bağıl, nisbi nem oranıyla dengededir. Havanın nisbi nemi %58’in altına düştüğü takdirde bal, nem kaybetmektedir ve aksi durumda da nem almaktadır. Bu sebepten dolayı organik bal katılmış hamur işi yiyecekler yumuşaklığını uzun süre korumaktadır. Balın akıcılığı nem oranı ile balı meydana getiren şeylerin cinsine bağlı olmaktadır. Isıtılan bal akışkan vaziyet almaktadır. Balın konduğu kap kapaksız ya da nem geçirici ise ve balın nem oranı %25’i bulursa kristalleşme ve bazı özelliklerinde değişme meydana gelmektedir. Balın rengi ise kalitesini belli edici bir ayrım yaratmamaktadır.

   Baldaki şeker oranı %75 civarında olup 15 çeşit şeker ihtiva edebilmektedir. 9 çeşidi kati olarak bulunmuş, 6 tanesine ise çeşitli araştırmalarda rastlanılmıştır. Balda bulunan karbonhidratların %32 veya %49’unu früktoz, yüzde %22 veya %44’ünü glikoz teşkil etmektedir. Sakkaroz oranı ise %5 civarındadır. Yüze 0,1 ve 0,2 kadar da organik asitler vardır. Bunlar ise sitrik, formik, malik, asetik, glutamik ve amino asitlerdir. Ayrıca balda en çok kalsiyum ve fosfor mineralleri bulunmaktadır.

Süpürge Çalısı ve Kestane

 Organik balın elde edildiği bitkiler arasında süpürge çalısı (calluna vulgaris) bitkisi bulunmaktadır. Giresun, Trabzon, İstanbul, Hemşin, Rize, Çoruh ve Antalya’da yaygın olarak bu bitki bulunmaktadır. Çiçeklenme zamanı ağustos ve ekim atları arasında olup süpürge çalısı önemli bir bal bitkisidir ve pembe veya mor arası çiçeklere sahiptir. Balının ise kendine özgü bir kokusu ve tadı vardır. Öyle ki bu bal bir odada kapalı bir kapta saklansa bile odaya girildiğinde kokusu duyulabilir.

   Süpürge çalısının balı hafif acıdır ve oldukça da kıvamlıdır. Bu bal, süzdürülmek istendiğinde santrifüj ile petekten ayırmak çok zor olabilmektedir. Bu balın preslenerek petekten çıkarılması en uygun yöntemlerden birisi olmaktadır. Bir dönümden yaklaşık olarak 20 kilo bal alınabilmektedir. Diğer organik balın elde edildiği kestane (castanea sativa) ise fagaceae familyasındandır. Kestane ağaçları yaklaşık 30 metre yüksekliğindedir. Bursa, Tekirdağ, Balıkesir, Gemlik, Erdek, Bolu, Düzce, Kastamonu, Sinop, İzmir, Trabzon, Cevizli, Ordu, Kütahya, Samsun, Denizli, Manavgat, Belgrat Ormanı ve Akçakoca’da bulunmaktadır.

   Kestane bitkisinin çiçeklenme zamanı ise haziran ve temmuz ayları arasında olmaktadır. Yaprakları uzun bir şekildedir ve 10-20 cm arasında değişiklik göstermektedir.  Meyveleri ise kahve renklidir ve bu bitkiden elde edilen organik bal koyu kahverengidir. Bu balın tadı acıdır ve kendine has bir kokusu vardır. Kestane balının kristalleşmesi çok yavaştır ve kristalleştiğinde zaman çok ince granüller oluşturur. Kestane balı hakkında yapılan araştırmalarda görülmüştür ki antibiyotik özelliği taşımaktadır.

Balın Rengi Neden Değişir?

 

Tarlacı işçi arılar tarafından toplanan bal özleri kovana getirilip kendi enzimleri ile işledikten sonra petek gözlerine aktarılarılır. Daha sonra oldukça sulu olan balın suyu uçurularak daha yoğun hale getirilir ve organik bal kıvam almış olur.

Elde edilen her çiçek ya da çam balının renginde farklılıklar gözlemlenmektedir. Bazısı çok açık sarı hatta beyaz renkli iken bazıları sarı ya da daha koyu kahverengine yakın renkler almaktadır. Örneğin akasya, Ayçiçek balı beyaza yakın bir sarılıkta iken, lavanta, turunç balı daha açık sarıya dönüktür. Karabaş, kekik, hayıt balı gibi ballar ise kahverengine yakın bir renktedir.

Balların renklerindeki bu değişim tamam ile çiçeklerdeki bal özüyle alakalı olup bal arılarının renk verdirten herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Bal özündeki bu değişim ise bitkinin kendi yapısına bağlı olarak değişmek ile birlikte bitkinin bulunduğu hava şartları ya da farklı toprak özelliğine sahip bölgelerde görülmektedir. Bitkilerde mevcut olan ve bitkiye rengini veren klorofil pigmentinin da nektar renginde farklılıklar oluşturduğu bilinmektedir. Yüksek rakımda bulunan bitkilerden alınan nektarların daha açık renkli olduğu gözlemlenmiştir.

Aynı zamanda Güneş ışığının çiçeğe olan etkisi de balın renginde değişkenlik göstermektedir.

Bunların dışında madensel etkilerin bulunduğu bir bölgedeki bitkilerden alınan bal özünün daha koyu olduğu yapılan araştırmalarca doğruluk kazanmıştır.

 Müşteriler genellikle canlı renkli ve hoş kokulu balları tercih etmektedir. Genellikle de koyu renkli ballar tercih sebepleri olmaktadır.

 

 

Ballı Bitkiler

   Organik bal, günümüzde oldukça önemli doğal bir besin maddesidir. Arıların çiçek nektarlarından ve bal özlerinden elde edip işleme uğrattıkları bu besin, çevredeki bitki çeşitliliğe göre değişkenlik göstermektedir. Balın elde edildiği bitkilerden bazıları ülkemizde çok yaygın olarak yetişmektedir. Bunlara örnek olarak baklagiller familyasına ait olan kır yoncası ve diğeri de ballı babagillerden ballı babadır.

   Ülkemizde geniş çapta hayvan yemi olarak faydalanılan kır yoncası, birçok bölgemizde (Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu gibi) bulunmaktadır. Çiçekleme dönemi nisan veya ağustos aylarındadır. Kır yoncası (vicia cracca) aynı zamanda oldukça önemli bir nektar bitkisidir. Çiçek yapısı ise akasya ile benzerlik göstermektedir. Kır yoncasının nektarında %45 kadar glikoz bulunmaktadır ve yeşilimsi sarı renge sahip bu bitkiden elde edilen organik balın tadı da güzeldir. Bir dönüm kır yoncasının bulunduğu alandan yaklaşık 15 kilo bal elde edilebilir ve ballar da geç kristalleşir.

   Diğer bitkimiz olan ballı baba (stachys annua) ise ay çiçeğigillerden ve baklagillerden sonra ülkemizde çok yaygın bulunan önemli nektarlı bitkiler içeren familyalar arasında yerini almaktadır. Ballı baba, ülkemizde yaygın olarak yetişmekte ve çiçeklenme dönemi de mayıs ve eylül ayları arasındadır. Çiçeklenme döneminin uzun olması bu bitkinin önemini daha da çoğaltmaktadır. Uygun olan hava koşullarında bir dönüm ballı babadan 2-3 kilo kadar nektar toplanabilir. Bu bitkinin organik balı açık sarı renktedir ve de oldukça berraktır.

Balın Sağladığı Yararlı Karışımlar

  Organik bal, hayatımızda kolaylıklar sağlayan hem tüketilerek hem de birçok karışımlarda bir araç olarak bulunarak doğal bir ürün kategorisindedir. Çoğu insan canlı ve parlak bir cilde sahip olmayı istemektedir ve bunun içinse çeşitli ürünler kullanmaktadır. Kozmetik ürünlerinden sıkılanlar için ise çare balda yatmaktadır. Evde hazırlana doğal kürler veya maskeler ile cildin bakımını yapmak, güzelliğe adım adım yaklaşmak sizlerin ellerindedir.

  Balı, yumuşatıcı bir losyon olarak kullanmak mümkündür. Bir tatlı kaşığı doğal zeytin yağı, bir tatlı kaşığı organik bal ve bir çay kaşığı da limon suyuyla bir karışım elde edin. Bu elde ettiğiniz karışım ile ellerinizi, dirseklerinizi ve topuklarınızı veya kuru bölgelerinizi ovabilirsiniz. Sürdükten yaklaşık 5-10 dakika sonra ise ılık suyla durulamanız gerekmektedir. Balın yararı sadece cilde değil saça da vardır. Bir çay kaşığı bal ve bir bardak sıcak suyu karıştırın ve dilerse sarışın olanlar bu ikiliye bir çay kaşığı limon da ekleyebilirler. Saçını şampuanladıktan sonra bu suyla saçınızı ovun ve durulamayın. Saçlarınızı normal şekilde kurutun ve böylece bakımınız tamamlansın.

  Son olarak organik bal ile hazırlayacağınız tarif ise salatalıkla oluşturulacak olan toniktir. 2 tatlı kaşığı bal ve soyulmuş orta boy bir adet salatalık gerekenlerdir. Salatalıklarınızı doğrayıp mikser ile püre şekline getirin ve balı da ilave edin. Pamuk ile kremsi kıvama ulaşmış bu karışımı cildinize uygulayın ve beş dakika kadar bekletin. Ardından ılık suyla durulayın.

Biraz Tarçın Biraz Bal

 Organik bal faydaları saymakla bitmeyen bir besin olup birçok derde de deva olma niteliği taşıyan doğal bir besindir. Sindirimi düzenleyen ve enfeksiyonlara da iyi gelen bu şifa dolu besin, arıların bizlere sağladığı mucizevi bir gıdadır. İnsan vücuduna sağladığı etkiler yalnızca tüketimle değil, birçok kür ve maskelerle de alternatif bir araç olarak da kullanılabilmektedir.

   Balı, birçok malzeme ile karıştırarak çeşitli faydalar görebilirsiniz. Bu malzemelere örnek olarak ise tarçını verebiliriz. Bal ve tarçın ikilisi birçok hastalığa iyi gelmekte ve sindirim sistemini düzenleyici etki göstermektedir. Dünya üzerinde çeşitli birçok kültürün kullandığı besin olan tarçın ve bal, bir araya geldiğinde adeta mucizevi etkiler sergilemektedir. Örneğin günde iki defa bir çay kaşığı bal ve bir çay kaşığı da tarçını sıcak suyun içerisine ilave edip iyice karıştırıp tüketince eklem ağrılarınızdan ve kireçlenme probleminizden kurtulabilirsiniz. Bu şekilde düzenli olarak devam ettiğiniz takdirde iyileşme belirtilerini fark edeceksinizdir. Organik bal ve tarçın karışımının diğer bir olumlu yanı da idrar yolları enfeksiyonuna etkileridir. Bir çay kaşığı bal ve iki çay kaşığı tarçını sıcak suyla karıştırıp içtiğinizde, idrar yolları enfeksiyon probleminizin giderilmesine olanak sağlar ve idrar yollarınızın temizlenmesine yardımcı olur.

     Son olarak örnek verecek olursak, iki veya üç kaşık tarçın ve iki yemek kaşığı organik bal ikilisi, yine sıcak su ile karıştırıp içtiğinizde iki saat içerisinde kan şekerinizdeki kolesterol değerlerinizde neredeyse yüzde on azalma göreceksinizdir.

Balın Bileşimi

Organik bal, higroskopik bir maddedir ve havadan nem alma özelliğine sahip bir üründür. Havada yüzde elli sekiz rutubet olduğunda balda su miktarı yaklaşık yüzde on yedi civarında olmaktadır. Balın özgül ağırlığı, içerisinde bulunan su miktarına ve sıcaklığa göre değişkenlik gösterebilmektedir. 200 derecede balın özgül ağırlığı 1.4225 bulunmuştur. Ağır bir bünyeye sahip balın akıcılık özelliği yavaştır yani viskozitesi yüksektir. Viskozite, balın içerisindeki su miktarı ile ilgili bir durumdur.

   Balların bileşeni genel anlamda topladıkları çeşitli bitkilerin kaynaklarına göre farklı renk, tat, aroma, kristalize ve yoğunluk olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Aynı bağlamda ballarda, akıcılık kimyasal bileşimi de rutubet, vitaminler, enzimler, asitler, şekerler, kollaidal maddeler ve bileşimi bilinmeyen maddeler bakımından da farklı oldukları ortaya konulmuştur. Bu şifalı besinin içerisinde birçok zaman yalnızca formik asit bulunduğu lakin analiz metotları geliştirilince ise asetik, sitrik, laktik, malik ve velarik gibi asitlerin varlığı ortaya çıkarılmıştır. Organik balın pH seviyesi ise 3,29 ile 4,87 arasında değişebilmektedir.

    Balda bulunan enzimlere gelecek olursak, birçok araştırmacı balda diyastaz veya amilaz, invertaz, katalaz, oksidaz, nikotin, fosfataz enzimlerini bulmuşlardır. Sayılan bu enzimlerin kimileri arının faydalandığı bitkilerden gelmektedir ve bazıları da arının başın bulunan bezlerden salgılanmaktadırlar. Balın içerisindeki mineral miktarı ise yüzde 0,02 ile yüzde bir civarındadır. Potasyum, magnezyum, fosfor, kalsiyum, kükürt, demir, mangan ve bakır gibi mineraller içerisinde bulunmaktadır.

Anadolu’nun Bal Çeşitliliği

  Organik balların yapısı ve gösterdiği etkiler, arıların faydalandığı bitkilere göre ve coğrafi koşullara göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bal çeşitleri, bitki nektarların yoğunluğuna göre de isimlendirilmektedir ve aşina olduğumuz kekik balı, kestane balı, çam balı gibi adlara sahiptir. Bazen ise üretildiği yerlere göre isim alıp bunlar Anzer balı, yayla gibi adlar olabilmektedir.

     Bal çeşitlerinden birisine göz atacak olursak, narenciye balından başlayabiliriz. Narenciye balı, narenciye çiçeğinin açma zamanında kovanların Doğu Akdeniz bölgesinde konuşlandırılması sonucu arıların narenciye çiçek polenleri ve nektarlarıyla kovan içerisinde bal üretmeleri sonucunda arıcılar tarafından elde edilebilen bir bal türüdür. Narenciye balı isminden de anlaşılacağı üzere narenciye çiçeği kokusu olan ve açık sarı bir renge hâkim bal çeşididir. Ayrıca narenciye balı yapan arılar, yapıldığı bölge olan Doğu Akdeniz’de narenciye üretiminde oldukça yüksek katkıya sahiptir.  

   Diğer organik bal çeşidi ise çiçek balıdır. Çiçek balı, ayrıca yayla çiçek balı da bilinen bir türdür. Ülkemiz, bitki çiçekleri açısından oldukça zengin bir floraya sahip olduğu için çiçek balı üretiminde de çok büyük yere sahiptir. Bu bal türü, Anadolu’nun yayla kesimlerinde nektar ve poleni bol miktarda olan çiçeklerden elde edilmektedir. Rengi açık kehribar ve hoş bir kokuya sahip çiçek balı, keskin tatlı bir baldır. Genellikle sofralarımızda en çok tüketilen bal türü olan çiçek balı, tüketenlerin günlük enerji kaynağını karşılayabilecek özelliğe sahiptir.

Siyah Noktalara Çözüm Organik Bal

   

 Cildimiz en çok değer verdiğimiz bir bölgemiz olup doğal yollar ile, örneğin organik balla, bakımı mümkündür. Ciltteki siyah noktalar oldukça itici görülebilmekte ve bu noktalar daha sonrasında cildimizde sivilce oluşumuna yol açmaktadır. Daha pürüzsüz ve daha güzel bir cilt için bu siyah noktalarınızı küçültüp yok etmeniz gerekmektedir. Bunun için birçok pahalı kozmetik ürünü bulunmaktadır fakat doğal bir çözüm istiyor ve evinizde pratik şekilde uygulamak istiyor iseniz vereceğimiz maske tarifi ile bu isteğinize ulaşabilirsiniz.

    Siyah noktalarınızı gidermede yardımcı maskeniz için gereken malzemeler: Bir çay kaşığı toz şeker, bir çay kaşığı organik bal, bir çay kaşığı da Türk kahvesi. Bu malzemeleri birbirlerine karıştırıp kıvamlı hale getirin.  Hazır olduktan sonra cildinize nazikçe uygulayın ve 10 dakika kadar bekletin. Süre dolduğunda ise cildinizi ılık suyla temizleyiniz. Siyah noktalar için etkili olan bu karışımı, gerektiğinde kullanabilirsiniz.

   Diğer bir tarif ise bir çay kaşığı toz şeker, bir çay kaşığı organik bal, bir çay kaşığı Türk kahvesi ve bir çay kaşığı zeytinyağı ile oluşturabileceğiniz maskedir. Bu malzemeleri derin bir kaba alıp tahta kaşıkla iyice karıştırın. Sonrasında bu karışımı cildinize baskı yapmadan 3-4 dakika boyunca ovalayarak yedirin. Ovalama eyleminiz bittiğinde cildinizi ılık suyla güzelce temizleyiniz. Temizledikten sonra gözeneklerinizin kapanmamasını sağlamak için ise maskeyi uyguladıktan sonra yüzünüze gül suyu uygulayabilirsiniz ve böylece sonuç daha verimli olacaktır.

Bal Çeşitlerinden Çam Balı

  Organik balın içeriği, elde edildiği nektara, bal özüne göre değişebilmekte, bulunduğu çevresel koşullar ve arı bu durumu etkilemektedir. Birçok bal çeşidi bulunmaktadır ve bu çeşitlilik bitkilerin nektar yoğunluklarına göre isimlendirilmiştir. Örneğin kestane balı, kekik balı, anzer balı ve çam balı gibi pek çok bal çeşidi bulunmaktadır. Her bal türü kendisine göre kokuya ve tada sahip olup içerdiği özelliklerden dolayı şifa sağladığı konular değişkenlik gösterebilmektedir.

   Bir bal türü olan çam balı hakkında bilgi verecek olursak, çam üzerinde hayatına devam eden canlıların çam ağacının özünden bir salgı elde ederler. Bu salgıları gözle görebilirsiniz ve bu salgının kıvamı ip gibidir. Ağustos aylarının ortalarına doğru ortaya çıkan bu çam özlerinin oluşumu minik canlılar olan arılar tarafından alınır. Arılar bu salgıyı salgıladıkları enzimlerle bala dönüştürmektedir ve işçi arılar bunları petek gözlerine depolamaktadırlar. Çam balı, elbette çam ağacına has koku ve tadı yıllarca devam ettirebilmektedir. Çam balı, sindirim sistemi üzerinde ve solunum sistemindeki rahatsızlıklara iyi gelmektedir ve özellikle boğaz rahatsızlıklarında etkili olduğu bilinmektedir. Bu bal türü, ülkemizde Ege ve Akdeniz bölgelerinde üretilmektedir ve dünyadaki çam balı üretiminin neredeyse tümü Türkiye’den üretilmektedir.

    Organik balın ne kadar yararlı olduğu ve insan sağlığı açısından nasıl bir değere sahip olduğu bilinmektedir. Çam balı, balın bir türü olarak, sindirim ve solunum sistemlerinde etkili olan şifalı bir besindir. Bozulmadan ve donmadan yıllarca dayanıklılık gösterebilmektedir.

Sarkan Cilde Ballı Çözüm

  Yaş ilerledikçe bilindiği gibi doğal olarak cildimizde sarkma meydana gelmektedir ve bu tür cilt problemlerine doğal yollar ile çözüm bulmak artık mümkündür. Örneğin cilt sarkmasına karşı etkili olan doğal ürünlerden birisi de organik baldır. Bal ile cilt sarkmasına karşı maske tarifleri hazırlayıp onun şifasından faydalanarak bu sorunlarının önüne geçebilirsiniz. Özellikle orta yaşlarda kendisini gösteren birtakım cilt problemleri için satılan birçok kozmetik ürün bulunmaktadır. Bu kozmetik ürünlerine para harcamak istemiyor ve güvenmiyorsanız, evinizde doğal yollar ile maskenizi yaparak bakımınızı uygulayabilirsiniz.

         Maske için ihtiyacınız olan şekleri sıralayacak olursak, bir çay bardağı su, bir çay kaşığı organik bal, biraz kayısı çekirdeği yağı ve de son olarak yarım çay bardağı da ayva çekirdeği sizin maskeniz için malzemelerdir. Başlangıç olarak ayva çekirdeklerini bir su bardağı suda kısık ateşte kaynatın. Kaynadıktan sonra demlemeye bırakın ve yaklaşık 10 dakika kadar demlensin. Su demlendikten sonra üzerine şifa kaynağı organik balı da ekleyin ve tahta kaşıkla karıştırın.

       Karışım hazır olduktan sonra ise cildinize uygulayın fakat burada önemli bir nokta cildinize uygulamadan önce cildinizin temiz olması gerektiğidir. Makyaj kalıntılı olan cilde uygularsanız fayda sağlamazsınız. Temiz cildinize karışımı uyguladıktan sonra, yarım saat kadar yüzünüzde maskeyi bekletin ve süre sonunda ılık su ile durulayın. Cildinizi tamamen temizledikten sonra kayısı çekirdeği yağından elinize iki veya üç damla damlatın ve yüzünüze aşağıdan yukarı doğru masaj yaparak uygulayın.

Balın Etkileri Nelerdir ?

  

 Organik bal tüketimi hekimler tarafından önermektedir ve insan vücuduna birçok faydası bulunmaktadır. Lakin önemli bir nokta, 1 yaşından küçük çocuklara verilmemesi gerektiğidir. Bunun nedeni ise balda bulunan clostridium botulinum bakterisidir. Bu bakteri, bebeklerde bebek botulizmi adı verilen bir hastalığa sebebiyet vermektedir ve bu bakterinin sporları çevremizdeki toprakta, solduğumuz havada, tozda ve ham olan tarımsal ürünlerde bulunmaktadır. Bu sporlar erişkinlerde ve çocuklarda gelişmiş olan bağışıklık sisteminden ve sindirim sisteminden dolayı sorun yaratmamaktadır. Fakat 1 yaşından küçük bebeklerde henüz böyle bir gelişme olmadığı için bağırsak mikroflorası yeterince gelişmemiştir ve bundan dolayı botulizme sebep olabilmektedir.  Organik balın bebekler hariç tüketimindeki yararlara göz atacak olursak:

• Bal, yaşamsal maddelerin (vitamin, enzimler, mineraller gibi) çoğunu içermektedir.
• Bir yemek kaşığı balın bulundurduğu 64 kalori, vücudun ihtiyacı olan enerjiyi karşılayıp kaslar için de bir yakıt görevi görmektedir.
• Yapılan çalışmalarda görüşmüştür ki bal, mide-bağırsak sistemi üzerinde düzenleyici bir etkiye sahiptir.
• Organik bal, bağışıklık sistemini güçlendiren ve kuvvetlendiren, yara ve iltihapların iyileşmesini sağlayan bir etkiye sahiptir.
• Bal, cilde sağladığı faydalardan dolayı birçok güzellik ürününün içerisinde kullanılan ana madde olarak rol oynamaktadır.
• Temel karbonhidrat kaynaklarından birisi olan bal, içerisinde vitaminleri, mineralleri ve aminoasitleri bulundurur.
• Bal, anti bakteriyel, antifungal ve anti mikrobiyal etkiye sahiptir ve yaraları dezenfekte edebilmektedir.

Ayva Ve Bal

Herkesin evlerinde kış mevsimi aylarında bol miktarda tüketilen ayva meyvesi ile cilt maskesi yapmak için de kullanılmaktadır. Günümüzde kimyasal anlamda kozmetik cilt ürünleri kadın ve erkekler tarafından pek fazla tercih edilmemektedir. Günümüzde çok fazla doğal yöntemler araştırılmakta ve bunlardan faydalanılmaktadır. Peki ayva ve organik bal ürünlerinden oluşan cilt maskesi nasıl yapılmaktadır? Ayvanın kendisindense iç kısmında bulunan çekirdeğini kullanarak maske yapımı gerçekleşir. Ayva ve ayva çekirdeği kullanımı cilt için birkaç faydasını sayacak olursak; cilde ışıltı verir, parlatır, cilde zindelik kazandırır ve lekelerin giderilmesine yardımcı olmaktadır.

Cildin sıkı bir görünüme kavuşmasını sağlayan bal ve ayva maskesi için malzemeler:

1.Yarım yemek kaşığı kadar yaş maya

2.Bir çay kaşığı kadar ayva suyu

3. Bir çay kaşığından azıcık fazla organik bal

Maskenin hazırlanması ve uygulama şekli:

İlk olarak söylenilen malzemeleri karışım için uygun bir kaba alınıp iyice karıştırılmalıdır. Oluşturulan karışımı cildinize ince bir tabaka halinde sürünüz. En fazla 30 dakika en az 15 dakika kadar yüzünüzü yakmayacak şekilde bekletiniz. Daha sonrasında ise bekleme süresi sona erdiğinde ise cildinizi ılık su yardımı ile yıkayınız. Yıkama sonrasında ise yüzünüzü nemlendirici krem yardımı ile nemlendiriniz. Bu hazırlanan karışımı ise haftada en fazla bir defa hazırlayıp yüzünüze uygulamalısınız. Yüze uygulanan bu karışım maskesinin yararlı etkilerini uygulamayı yaptıktan kısa süre içerisinde göreceksiniz.

Bal ve Güzelliğin Uyumu

Yüzyıllardır kullanılmış ve etkileri tecrübe edilmiş olan organik bal, sağladığı faydaları bilinen, çiçeklerin bin bir çeşit tat ve kokusunu barındırıp bizlere sunan bir besindir. Balın birçok türü bulunup bu türlerin hepsinin şifası birbirinden farklıdır. Bu bal türleri, günlük bakımına özen gösteren, katkı maddeli ürünler yerine doğal ürünleri tercih edip doğal yaşamı tercih edenlerin bir gözdesi olmaktadır. Organik balın cilt üzerindeki faydalı etkilerinden sebeple günümüzde birçok kozmetik ürünlerin içerisine girmiştir. Bal, bunların yanı sıra yaşamımızda yara ve yanıklara iyi geldiği, ağız ve boğaz mukozasında rahatlatıcı etki yaratması sebebiyle önemli yer teşkil etmekte ve şifa sağlamaktadır.

Bal hakkında yapılan birçok çalışmada, balın içerisinde bulunan şekerin ağız mikro florası tarafından laktik aside dönüşmediği ortaya çıkarılmış, bu sonuçtan dolayı da şekerli bir gıda olmasına rağmen balın diş çürüklerine yol açmadığı sonucu çıkmıştır. Bal, bilindiğinin aksine antibakteriyel etkisi sayesinde ağız içi hijyeni sağlamaktadır. Bal, güzelliğin de iksiri olan bir ürün olup birçok bakımda önemli yer intikal eder. Örneğin saç maskelerinde, yüz kürlerinde, ağız ve diş bakımlarında oldukça faydalı ve önemli yere sahiptir. Eğer dış görünümünüze özen gösteriyor ve önemsiyorsanız organik balın sağladığı etkileri atlamamalısınız. Evde kolayca hazırlayabileceğiniz bal eklentili pratik maskeler ile cildinize, ellerinize, saçlarınıza ve boyun kısmınıza bakım uygulayabilir, genç görünümünüzü doğal yollar ile koruyabilirsiniz.

Balın Sağladığı Yararlar

Organik bal, içerisinde bakteri bulundurmayan zengin mi zengin içerikli bir besin maddesidir. Antibakteriyel özelliği ile bakterilerle teması halinde onları nemden yoksu bırakıp yok eder. Balın sahip olduğu asidik yapı, bakterilerin yaşamı için elverişli ortam barındırmamaktadır. Balda şimdiye de çeşitli miktarda enzimlere rastlanmıştır. Enzimler, tüm biyokimyasal süreçleri organize ederler, yönetirler, düzene koyaralar ve de hastalıkları çabucak atlatmamıza yararlar.

Organik balın içerisindeki magnezyum, damarlarımızdaki kanın pıhtılaşmasını önlemektedir ve bunun yanı sıra stresin üzerimizdeki olumsuz etkilerinden bizleri korur. Potasyum, bağırsak adalelerimizin faaliyetlerini hareketlendirir. Ayrıca balda, vücudun çok az miktarda ürettiği chocin maddesi vardır. Bu madde, karaciğerin yağ metabolizmasını ayarlayıp aynı anda yağlanmasını da önlemektedir. Bal, yenildikten yaklaşık yirmi dakika sonra bağırsak duvarının bağışıklık sistemini güçlendiren ve besinlerden alınan zararlı maddelerin bize ettiği etkilerden koruyan maddeler, bağırsakta serbest bırakılmasında da etkilidir. Organik balın sahip olduğu ve içerisinde barındırdığı mineraller ve vitaminler, yapısal nitelikleri nedeniyle insanlar için adeta şifa kaynağıdır. Balın neredeyse yüzlerce hastalığa faydalı olduğu iddia edilmektedir.

Balın faydalarını kısaca sıralayacak olursak, içerisindeki şeker emilimi oldukça kolay olduğu için kolayca kana geçmektedir ve midede bulunan fazlalıkları dışarı atmaktadır. Organik bal, kansızlığı da giderebilmektedir. Kan yapıcı özelliği bulunup aynı zamanda hastalığı yeni atlatmış insanlara da güç kuvvet verir. Bal, idrar yollarını temizleyerek mesane iltihabını da giderici özelliğe sahiptir.