![]() |
organik bal |
Sindirim ve bağışıklık sistemimizi güçlendiren en doğal besinlerin
başında gelen organik bal, arıların tamamen doğadan yapmış olduğu
baldır. Doğanın bizlere en büyük
armağanı olan bu ballar, bitkilerin çiçeklerinde bulunan nektarların bal
arıları tarafından toplanıp, bal arıların bu topladıkları ürünleri
vücutlarındaki bileşimlerle değiştirip peteklere depo edip buralarda
olgunlaşmasıyla meydana gelen koyu kıvamlı ürün olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bal yapısındaki tokoferol (bitkilerde
sentezlenen, E vitamini etkisi gösteren, yaygın ve en fazla bilinen doğal
antioksidan), askorbikasit (deri, kemik ve diş için vazgeçilmez bir bileşen olan C vitami), flavonoidler (bitkisel kökenli
bileşikler) ve diğer fenolik maddeler nedeniyle antioksidatif etkiye sahiptir. Organik bal, yapısında kimyasal bir
kirlilik bulunmayan ve aynı zamanda katkısız ürünlerdir. Yaşadığımız çağda
organik adı altında birçok katkılı ürün pazarlaması yapılmaktadır. Bu yüzden,
gerçekten doğadan olan organik bala ulaşmak ve onu temin etmek önemlidir.
Tükettiğimiz besinlerin içerisindeki zararlı maddeler bizleri organik
yiyeceklere yöneltmekte, onlara ulaşmamıza ve satın almamıza olanak
sağlamaktadır. Böylelikle piyasada doğal yiyecekler revaçtadır.
Hiçbir katkı maddesi içermeyen organik bal, üretiminde oldukça çaba gerektirmektedir. Gerekli olan doğal ortama müdahale edilmemeli, sağlığa uygun kurallar göz ardı edilmemelidir. Yapılan araştırmalarda balın mideyi kaplayarak spazmları rahatlattığı ve mide/bağırsak üzerinde düzenleyici etki gösterdiği saptanmıştır. İmmunomodülatör yani bağışıklık güçlendirici etkisi ile de insan sağlınına birçok faydası bulunmaktadır. Cilt üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı pek çok kozmetik ürünün içeriğinde de kullanılan bal, yara izlerinin iyileşmesinde, antimikrobiyal özelliği ile mikroplara karşı direnç oluşumunda olumlu bir etki göstermektedir.
Bal, çok sayıda makro ve mikrobesleyiciler, enzimler, probiyotikler (Bağırsak sisteminde bulunan iyi bakterilerin doğal dengesinin korumasında ve yenilemesinde görev sahibidirler), prebiyotikler (İnsan vücuduna faydalı bir şekilde etki eden ve aynı zamanda sindirilemeyen gıda bileşeni), vitaminler ve mineraller içermektedir.
Bal, insanlık tarihi kadar eski olup geçmişten günümüze vazgeçilemeyen beslenme ve tedavi alanında öncü bir takviyedir. İçerisindeki değerli besin öğelerinden dolayı hastalıklara deva olmaktadır. İyi üretim teknikleri uygulanarak, balın tüketimi desteklenmeli ve tüketimi arttırılmalıdır.
Hiçbir katkı maddesi içermeyen organik bal, üretiminde oldukça çaba gerektirmektedir. Gerekli olan doğal ortama müdahale edilmemeli, sağlığa uygun kurallar göz ardı edilmemelidir. Yapılan araştırmalarda balın mideyi kaplayarak spazmları rahatlattığı ve mide/bağırsak üzerinde düzenleyici etki gösterdiği saptanmıştır. İmmunomodülatör yani bağışıklık güçlendirici etkisi ile de insan sağlınına birçok faydası bulunmaktadır. Cilt üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı pek çok kozmetik ürünün içeriğinde de kullanılan bal, yara izlerinin iyileşmesinde, antimikrobiyal özelliği ile mikroplara karşı direnç oluşumunda olumlu bir etki göstermektedir.
Bal, çok sayıda makro ve mikrobesleyiciler, enzimler, probiyotikler (Bağırsak sisteminde bulunan iyi bakterilerin doğal dengesinin korumasında ve yenilemesinde görev sahibidirler), prebiyotikler (İnsan vücuduna faydalı bir şekilde etki eden ve aynı zamanda sindirilemeyen gıda bileşeni), vitaminler ve mineraller içermektedir.
Bal, insanlık tarihi kadar eski olup geçmişten günümüze vazgeçilemeyen beslenme ve tedavi alanında öncü bir takviyedir. İçerisindeki değerli besin öğelerinden dolayı hastalıklara deva olmaktadır. İyi üretim teknikleri uygulanarak, balın tüketimi desteklenmeli ve tüketimi arttırılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder